Tuesday, May 22, 2007

bir akşam gelip kutsallarınıza saldırmak istiyorum müsaitseniz

şirin mi şirin bir köpek. göl kenarında pembe panjurlu bir dağ evi. boyunca bir oyuncak ayı, taptatlı sırıtıyor. süt içen bir çocuk, bardağı masaya bırakıp eksik dişleriyle ağız dolusu gülümsüyor annesine. torununu seven tontoş bir dede. begonviller, papatyalar, labadyalar, uçsuz bucaksız ayçiçek tarlaları. evrensel sevgi. bla..bla..

(boşluk, 3 saniyelik.)

naaber lan yarrrrrraaaaaaaam?

İşte böyle keskin geçişler vardır tezatlar arasında. Sakinlik ile sakillik, masumiyet ile vasatlık arasına yerleşmiş şu mide bulandırıcı boşluğa muhabbetle yuva kurabilenler için, hatta bir 6 45 tribiyle ifade edersem “boşlukta çiçek yetiştirebilenler hatrına” saygıyla ayağa kalkıyorum, ehehe mehehe diyorum sırıtarak ve koşa koşa duvara çarpıyorum.

1 comment:

etyen said...

geçişler sert olsun
gönlümüz huzur bulsun
akabinde sorun çıksın
peyder bey yüzüğümüzü taksın.